7 Mayıs 2015

Simón del desierto - 1965 (Simon of the Desert - Çöl Adamı Simon)

KÜNYE 
Yönetmen: Luis Buñuel   
Senaryo: Luis Buñuel, Julio Alejandro  
Oyuncular: Claudio Brook, Silvia Pinal
Ülke: Meksika 
Yıl: 1965 
Süre: 43 dakika 

Puan:    @IMDb

Bu dansın adı ne?

43 dakikalık bir filmden ne bekiyorsunuz bilemem, ama Simón del desierto'nun size sundukları şunlar: muhteşem bir hiciv, 43 dakikalık sinema dersi, insan inancına atılmış sorgulayan -çokça alaycı- bir bakış. Çoğu yönetmenin 2 katı sürede yapamadığını yapıyor, gösteremediğini gösteriyor Buñuel.

Simon (Brook) tanrıya yakın olabilmek için 6 yıl, 6 ay ve 6 gündür yüksekçe bir kulenin üstündedir. Oradan tanrıya dua eder, ondan af dilenir ve hatta bazı mucizeler gerçekleştirir. Şeytan (Pinal) ise kendini tanrıya adamış bu ruhu yoldan çıkartmak için her yolu denemektedir. Ancak Simon'un iradesi ve adanmışlığı her seferinde şeytanı bozguna uğratır; ta ki gurur ve merak devreye girene kadar.

Buñuel'in Simeon Stylites adında, kendini tanrıya adamış ve bu doğrultuda ona yakın olabilmek ve ona şükranlarını sunabilmek için 37 yıl boyunca bir kulede yaşayan bir azizle, İsa'nın çölde şeytan tarafından ayartılmaya çalışılmasını birleştirerek yazdığı bir senaryodan filmleştirdiği bu eser, insan toplumunun çıkarcılığını, diğerlerini nasıl sömürdüğünü, amaçları doğrultusundan nasıl her şeyi söyleyip yapabileceğini 4. yy manzaraları aracılığıyla anlatıyor bize. Simon'a mucize dilenmeye gelenlerin amaçları Simon'a karşı farklı, yakınlarına farklıyken, üst seviyede din görevlileri sadece "görünmek" için ziyaret ederler Simon'u. Hem kendi içinde hiç olmadığından, hem de tek düşüncesi tanrısına yakın olmak olduğundan, insanların içindeki art niyeti pek çabuk farkedemez Simon. Kendisine bilgeliği ve mucizeleri için teşekkür amaçlı yapılan daha yüksek bir kuleyi hediye olarak kabul etmesiyle, belki de dünyevi hislere ilk kez yenik düşmesinden olacak, Şeytan'la karşılaşması da başlar. 

Bedensel zevklerini kullanarak baştan çıkartılamaz Simon. Yalancılık karşısında söyleyecek hiçbir şeyi yoktur. Ne zaman ki merak ve gurur tarafından aklı karıştırılır; işte o zaman kafa karıştıran bir atlama yaşarız. 

Hem biz, hem Simon.

Son sahnesiyle, geri dönmek isteyen Simon'a (dolayısıyla din olgusuna) "artık devrin geçti, geri döndürülemez olanlar ve yerin bunlarla -modern yaşam, teknoloji, müzik, dans- dolduruldu" diyor Şeytan. 

Ve dans etmeye gidiyor. Simon'un ise gidebileceği hiçbir yeri yok; elinden ise izlemek dışında bir şey gelmiyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder